KÖPEKLERDE ÜREME
Üreme
Basenji hariç tüm köpek ırkları senede 2 kez yavrular ve Dalmaçyalı gibi iri ırklar bir batında 10-12 yavru doğurabilirler. Köpeklerin cinsel olgunluğa ulaşması 6-12 ay, sosyal olgunluğa ulaşması ise 2 yıl alır. Küçük ırklar büyük ırklara nazaran daha erken cinsel olgunluğa ulaşırlar. Büyük ırkların dişileri genellikle 8-9 aylıkken ilk kez kızışırlar. Dişi köpekler ilk periyodlarını 6-18 ay arasında görürler ve sonrasında bu süreç yaklaşık senede iki defa gerçekleşir. İstisnai olarak sadece Afrikalı basenji ırkı senede bir periyod görüp bir kez yavrular.
Erkek köpekler yaklaşık olarak 6. ayda cinsel olgunluğa erişirler ve bundan sonra sürekli çiftleşebilirler. Büyük ırkların cinsel olgunluğa erişmesi biraz daha uzun sürebilir. Erkek köpekler dişilerin östrus esnasında bıraktığı yumurtalardan çok daha fazla sperm üretirler ve yaşlanana kadar her fırsatta çiftleşmeye çalışırlar. Yorkshire teriyeri gibi küçük köpekler bir batında 2-3 yavru doğururlar. Büyük ırklar bir batında 10-12 yavru doğurabilirler. Bir batında en fazla eniğe sahip olan köpek, İngiltere'de 2004 yılında 24 yavru doğuran bir Napoli mastifidir.
Köpeklerin yumurtaları yaklaşık 48 saat boyunca döllenebilir durumda kalır. Spermler, kancığın üreme organlarında birkaç gün yaşayabilir. Gebelik 63 gün sürer. Döllenmeden 25 gün sonra veterinerler köpeklerin hamile olup olmadığını karın bölgesini muayene ederek anlayabilirler. Bu dönemde ultrason da sağlıklı sonuç verebilir. Döllenmeden yaklaşık 40 gün sonra çekilen röntgen filmleri ile de gebelik tespit edilebilir. Çoğu köpek normal doğum yapar. Ancak bazı süs köpekleri ile gövdesine oranla büyük kafalı köpeklerin canlı yavru doğurabilmeleri için sezeryanla doğum yapmaları gerekebilir.
Kancığın kızışma periyodu 18-21 gün sürer. Bu sürecin ilk aşaması olan proöstrus vulvanın hafifçe şişmesi ve kanlı boşaltım ile başlar. Proöstrus normalde 9 gün sürer ancak 2-3 gün sürdüğü durumlar da olur. Bu dönemde dişi, erkekleri cezbetmesine rağmen çiftleşmeye çalışanları reddeder. İkinci aşama olan östrusta kanlı atık miktarı azalır ve rengi pembeleşir. Vulva genişler, yumuşar ve bu aşamada dişi çiftleşmeye hazırdır. Bu aşama normalde 3-4 gün sürer ama 11 güne kadar uzadığı da olur. Dişi köpek, döllenmenin gerçekleşebileceği süreç bittikten sonra 1-2 gün daha erkekleri kabul edebilir. Döllenmenin en ideal dönemde gerçekleşmesini sağlamak için veterinerler östrus döngüsü boyunca vajinadan kan ve doku örnekleri alıp test edebilirler.
Östrus bittiğinde (yak. 14. gün) periyodun son aşaması yani diöstrus başlar. Kanlı atığın rengi koyulaşır, vulva normal cüssesine döner ve dişi erkekleri reddeder. Kanama ve şişme tamamen kaybolduğunda kızışma döngüsü tamamlanmış olur. Diöstrus, eğer dişi hamile kalmadıysa 60-90 gün, hamile kaldıysa doğuma kadar sürer. Periyod bittikten veya doğum yaptıktan itibaren bir sonraki kızışma dönemine kadar geçen zaman aralığına anöstrus denir.
Kancığın ilk 2-3 kızışmasını geçirdikten sonraki dönem köpekler için en iyi üreme zamanı olarak kabul edilir. Beş yaşından önce döllenen dişi köpekler daha az sorunlu bir gebelik ve doğum geçirirler. Yaş ilerledikçe batın sayısı azalır. 7 yaşından sonra dişiler genellikle küçük batınlara sahip olurlar ve doğum esnasında sorun yaşayabilirler. Uzmanlar bu yaştan sonra dişi köpeklerin çiftleştirilmemeleri gerektiğini düşünmektedirler. Erkek köpekler yaşlandıkça spermlerinin miktarı ve hareketliliği azalır.
Davranış Gelişimi
Yavrular kör, sağır ve tamamen anneye bağımlı olarak doğarlar. Anne içgüdüsel olarak yavrularını emzirir ve korur. Çoğu zaman, en güvendiği kişi hariç kimseyi yavrulara yaklaştırmaz. 10-14 gün sonra yavruların gözleri ve kulakları açılır. Yavrular sepetlerini ve kardeşlerini keşfederler ve alıştıkları bu ortamdan alınmaktan hiç hoşlanmazlar. 20 gün süren bu süreç köpek gelişimindeki en kritik 4 aşamadan ilkidir. Anne bu dönemde kısa süreli olarak yavruları yalnız bırakmaya başlar.
3. haftadan itibaren yavrulardan meraklı olanları sepetin dışındaki dünyayı keşfetmeye başlarlar. Bu dönemde insanlarla iletişim kurmaları eğer ileride evcil köpek olacaklarsa çok önemlidir. Bu dönemde insanlarla bağ kurmayan köpekler hiçbir zaman tam bir evcil köpek ve ev arkadaşı olamazlar ve eğitilmeleri de çok zor olur. Ancak 3-7 hafta arasında yavrular anneleri ve kardeşleri ile iletişime de devam etmelidirler. Bu dönemde anne yavrularını kendi yediklerini çıkartarak beslemeye başlar, her istediklerinde emzirmez ve yavaş yavaş sütten keser. 4. haftadan itibaren yavrulara haşlanmış et gibi yumuşak yiyecekler verilebilir. 6. haftadan itibaren yavrularsosyalleşmeye ve kendileriyle ilgilenildiğinde yanıt vermeye başlarlar.
Köpeklerin gelişimindeki 3. kritik aşama 7 ila 12. haftalar arasıdır. Uzmanlar bu dönemin insan-köpek bağı kurulması açısından en verimli dönem olduğunu düşünmektedirler. Bu dönemde eniğin doğuştan sahip olduğu, batında anne ve kardeşleri ile geçirdiği dönemde gelişimi açısından çok önemli bir rol oynayan sürü içgüdüsü, hayvanlardan insanlara yöneltilebilir. Sahibi sürünün liderinin kendisi olduğunu köpeğe öğretebilir. Köpek basit komutları fazla tekrara gerek bırakmadan kolayca öğrenebilir.
4. ve son kritik aşama 12-16. haftalardır. Yavru annesinden bağımsızlığını ilan eder ve alışık olmadığı ortamlara gitmek konusunda cesur davranır. Yavruların fiziksel ve zihinsel olarak hızla geliştiği bu dönemde köpek eğitimine başlanabilir. Kalıcı dişleri çıkmaya başladığı için ve zaman zaman bu nedenle canları yandığı için yavruların dikkatleri kolayca dağılabilir. Diş çıkarmaya yardımcı oyuncaklar verilmezse, yavru mobilyaları ve etrafındaki diğer sert cisimleri çiğneyecektir. Bu dönemde bazı yavrularkomutları dinlemeye ve eğitilmeye isteksiz davranabilirler.
Köpeklerin kişilik gelişimi olgunluğa ulaşana kadar devam eder. Köpekler de insanlar gibi duygusal olgunluğa ulaşmadan önce cinsel olgunluğa ulaşırlar. Kurtlarda ise cinsel gelişim ve kişilik gelişimi daha uyumlu bir şekilde tamamlanır. 7-8 aylıkken köpekler anksiyeteden muzdarip olurlar. Özgüven eksikliği ve yabancılardan korkma belirtileri gösterirler. Eğer problem kalıtımsal değilse, belirtiler birkaç ay içinde kaybolur. Eğer kalıtımsal bir sorun varsa, rahatsızlık kalıcı olmasının yanı sıra zamanla şiddetlenebilir.
Evcil Hayvan Olarak Köpekler
Günümüzde köpeklerin büyük bir bölümü, özellikle gelişmiş ülkelerde, ilk olarak üretildikleri amaçlarla değil, sadece ev arkadaşı olarak beslenirler. Süs köpekleri özellikle bu amaçla üretilmiş köpeklerdir ancak farklı köpek gruplarının özellikleri farklı kimselerin zevkine hitap edebilir. Köpek edinmek, bir insanın hayatında alacağı en önemli uzun süreli kararlardan biridir, zira köpekler bakımları, sağlıkları ve mutlulukları açısından tamamen sahiplerine bağımlıdırlar. Bu nedenle köpeğin, sahibinin yaşam kalitesini mi artıracağı, yoksa gündelik hayatında ayak bağı mı olacağı önceden iyice analiz edilmelidir.
Köpeklerin evcil hayvan dükkanlarında (İngilizce: pet shop) satılması, birçok gelişmiş ülkede yasaklanmıştır. Köpekler köpek çiftliklerinden ya da köpek sahiplerinden alınabildikleri gibi, hayvan barınaklarındaki terkedilmiş ya da kurtarılmış köpekler de genellikle ücret ödemeden sahiplenilebilirler.
Köpek edinilirken sağlıklı olup olmadığını anlamak için şunlara dikkat edilebilir: Köpek dost canlısı olmalı, özellikle yavruysa meraklı olmalı ve kuyruk sallamalıdır. Çekingen ya da korkak olmamalıdır. Gözleri parlak olmalı, akıntı olmamalı, iç göz kapakları pembe olmalıdır. Kulakları temiz olmalı, kötü kokmamalıdır. Dişetleri pembe ve sert olmalıdır (doğal olarak siyah dişetli olan chow chow ve şar peyler hariç). Derisi sıcak ve kuru olmalıdır. Nemli, lekeli, kabuk bağlamış veya parazitli bir cilt, çeşitli iç ve dış hastalıkların habercisi olabilir. Kürkü temiz olmalı, kötü kokmamalıdır. Köpek sağlam yapılı ve normal kiloda olmalıdır. Bununla birlikte bazı hayvanseverler kasıtlı olarak hasta, sakat ya da önceki sahibinden kötü muamele görmüş köpekleri kurtarıp bakımlarını üstlenirler.
Birçok safkan köpek ırkı, o ırka mahsus genetik problemlere sahiptir. Bu problemlerin kontrol altında tutulması ve etkilerinin en aza indirilmesi, yetiştiricilerin bilinçli ve bilgili olmasıyla mümkündür. Safkan köpek edinecek kimselerin o ırk ile ilgili kapsamlı bilgi sahibi olması ve yetiştiricilerden sorularına yanıt vermelerini beklemeleri gerekir.
Beslenme ve Gelişim
Yavrular sağlıklı bir şekilde gelişebilmek için iyi beslenmeye, sıcak bir ortama ve ilgiye ihtiyaç duyarlar. Sütten kesildikten sonra 6 aylık olana kadar günde üç-dört kez beslenmeleri gerekir. 6 aydan sonra olgunlaşana kadar günde iki kere, olgunlaştıktan sonra da günde bir kez beslenmeleri yeterlidir. Ancak özellikle büyük köpek sahipleri günde iki kez beslemeyi tercih ederler. Köpeğin yaşam stiline, ırkına ve cüssesine göre günlük yiyecek ihtiyacı tespit edilmeli, bu miktar aşılmamalıdır. Yavrular yetişkin köpeklerin yaklaşık iki katı enerjiye ihtiyaç duyarlar ancak göbekli iseler bu fazla kilolu oldukları anlamına gelir. Yavrularda aşırı kilo iskelet rahatsızlıklarına neden olabildiği gibi, yetersiz beslenme de gelişimlerini ve enerji düzeylerini etkiler.
Kilolarını ve zindeliklerini muhafaza edebilmek için yetişkin köpeklerin daha aktif olan genç köpeklerden az yemeleri gerekir. Çalışan köpeklerin ev köpeklerinden daha fazla miktarda ve daha besleyici yiyecekler yemeleri gerekir. Kızak köpekleri gibi ağır işlerde çalışan köpeklerin yemeklerindeki yağ, protein ve karbonhidrat oranları farklıdır. Piyasadaki köpek yiyecekleri konserve (yaş), kuru ve nemli olmak üzere üçe ayrılır.
Yavruların gelişiminde uykunun yeri de yemek kadar önemlidir. Yavrulara dinlenebilecekleri rahat ve normal ısıda bir ortam sağlanmalıdır. Yavrular genellikle yorgunluktan uyuyakalana kadar oyun oynarlar. Hem yavrular hem de yetişkin köpekler günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirirler.
Tüm köpek ırkları farklı uzunluklarda günlük egzersize ihtiyaç duyarlar. Yavruların serbestçe gezip oynamalarına izin verilmelidir. Biraz büyüdüklerinde düzenli olarak geziye çıkarılmaları gerekir. Köpeklerdeki kuyruk kovalama, eşyaları çiğneme, aşırı havlama ve inleme gibi davranış bozuklukların kökeninde genellikle uzun süre bir yerde kapalı tutulma yatar. Köpek edinecek kimselerin ilk düşünmeleri gereken şey, köpeklerini yeterince egzersiz yaptıracak yer ve zamanları olup olmadığıdır. Köpeklerin bir alanda başıboş bırakılmaları uzmanlarca egzersiz olarak kabul edilmez.
Eğitim
Köpeklerin kolay eğitilmesi, yavruluktan itibaren sahipleriyle aralarında güçlü bir bağ kurulmasına bağlıdır. Bu nedenle yavruların küçük yaştan itibaren düzenli bir ev hayatı olması gerekir. Yavrular izleyerek öğrenirler ancak dahil oldukları ırklar belirli davranışları göstermelerindeki temel etkendir. Örneğin bir bekçi köpeğinin, aldığı bir kokuyu ya da bir kelebeği kovalayarak uzaklaşması ihtimali av köpeklerinden daha azdır. Bununla birlikte bekçi köpeklerine kimin istenmediğinin öğretilmesi gerekir. Retriever gibi av köpekleri ise genelde herkes ile kolayca dost olurlar. Bu nedenle köpek edinmeden önce hangi ırkların ne amaçla üretildiğini öğrenmekte fayda vardır.
Köpeklerin eğitimi ile ilgili birçok teori vardır ama bazı genel kurallar tüm metodlar için gereklidir: Öncelikle köpek kendisinden ne istendiğini tam olarak anlamalıdır. Beklenen davranışları sergilediğinde ödüllendirilmelidir. Yanlış davranış sergilediğinde cezalandırılacaksa ceza hemen uygulanmalı ve suçun büyüklüğü ile orantılı olmalıdır. Köpekler suç ile ceza arasında zaman aralığı varsa, neden cezalandırıldıklarını anlamazlar. Tutarlı ve sevecen davranmak, iyi bir köpek eğitiminde anahtardır. Köpekler genellikle sahiplerinin otoritesini (sürü liderliğini) kolayca kabul ederler ancak bazen -özellikle erkek köpeklerde- sorun yaşanabilir. Bu sorunun köpek henüz küçükken engellenmesi önemlidir.
Köpeklere, özellikle evde beslenileceklerse, küçük yaştan itibaren tuvalet eğitimi verilmesi gerekir. Sahibi hayatını bir süreliğine eniğin tuvalet ihtiyacına göre düzenlemelidir. Yavrular uyanır uyanmaz çiş yaparlar, bu nedenle eniğin uyanma zamanı tespit edilip her sabah uyandığında dışarı çıkarılması gerekir. Köpekten köpeğe değişmekle birlikte, yavrular genelde yemek yedikten yaklaşık 15 dakika sonra küçük, yarım saat sonra büyük tuvaletlerini yapmak isterler. Bu nedenle eniğin yemek saatleri düzenli tutulmalı; çok susamasını engellemek için aşırı tuzlu ve midesini bozmaması için çok çeşitli yiyecekler vermekten kaçınılmalıdır. yavruların sidik torbası kontrolü oldukça zayıftır; bu nedenle gün içerisinde her 1-2 saatte bir ve her heyecanlandıklarında dışarı çıkarılmaları gerekir. Eğitim esnasında sahibi, tuvaletini yaparken eniğin başında beklemeli, doğru yerde yaptığında ödüllendirmelidir. Kazara evde tuvaletini yapan köpeğin cezalandırılması; köpeğin tuvalet ile cezayı ilişkilendirmesine, sahibinin yanındayken -dışarıda dahi olsa- tuvaletini yapmaktan korkmasına neden olabilir.